HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN EKİBİYLE YAPILAN RÖPÖRTAJ
Hepimiz Birimiz İçin”, 24 yaşındaki altı arkadaşın maceralarını ekrana taşıyor.
Kanal D'de başlayan gençlik dizisi “Hepimiz Birimiz İçin”, 24 yaşındaki altı arkadaşın maceralarını ekrana taşıyor. Dizinin başrol oyuncuları Demet Şaşmaz, Seda Güven, Gülcan Arslan, Lemi Filozof, Serhat Teoman ve Buğra Gülsoy, "Çekimlerimiz yorucu geçiyor ama sanki hepimiz çok daha önceden birbirimizi tanıyormuş gibi hissediyoruz. Şimdiden aile gibi olduk" diyor.
- Dizide üç kız ve üç erkek arkadaşı canlandırıyorsunuz. Bir çift hariç herkes kanka. Dizi için ilk defa bir araya gelmenize rağmen set dışında da anlaşabiliyor musunuz?
Demet Şaşmaz: Sanki bir yıldır birbirimizi tanıyormuşuz gibi.
Seda Güven: Şu anda onları ailemden daha çok görüyorum. Öyle söyleyeyim.
Gülcan Arslan: Evet ailelerimizi çok özledik.
Lemi Filozof: Ben bu kadar çabuk kaynaşacağımızı hiç düşünmedim. Üç bölüm geçer sonra anlaşırız diye düşünüyordum ama ilk günden alıştık birbirimize.
Serhat Teoman: Ben "boyozu" (İzmir’e özgü bir poğaça türü) özledim.
Buğra Gülsoy: 7 Yıldır Kıbrıs’ta yaşadığım için sakin ve sessiz bir yaşantım vardı. Buraya gelince yoga yaparken hard metal’e geçmiş gibi hissettim. Oradaki sakin yaşantımı özledim diyebilirim.
- Üç kişi olunca hep bir kişi muhalefette kalır, sizde de öyle bir durum var mı?
S.G.: Şu an zaten tanıma aşamasındayız birbirimizi.
G.A.: Ben hepsini dışarıda bırakacağım.
D.Ş.: Şaka bir yana hiç öyle bir gruplaşmamız olmadı.
B.G.: Kızlar arasında olabilir ama bizde olmaz öyle şeyler.
- Dizi teklifi geldiğinde nasıl karşıladınız bunu?
S.G.: Ben senaryoyu ilk okuduğumda çok eğlendim ve senaryo fikrimi etkiledi. Çekimlerde de bir o kadar eğlenince doğru karar verdiğimi anladım.
D.Ş.: Senaryo bana geldiğinde ben görüşmenin içerisindeydim. Herşey birdenbire oldu. Bir de gençlik dizisi olacağını duyunca, sıcak neşeli bir dizi olacağını tahmin ettim.
G.A.: Senaryo hakkında fazla bir bilgim yoktu ama ikinci toplantıda Mine karakteri için beni söylediler. Okuyunca "Evet ben buyum" dedim ama herkes çok şaşırdı. İlk görüşmede ben biraz mazlum duruyordum. Mine karakteri ise çok hareketli, konuşkan birisi. Bu yüzden şaşırmışlardı ama daha sonra beni tanıdıkça karakterin bana uygun olduğunu anladılar.
L.F.: Hikaye daha fikir aşamasındayken senaristlerle tanıştım ve o zamandan beri uğraşıyorum. Senaristler karakterleri oluştururken "Emir" karakterini benden esinlenip yazdılar. Hatta hikayenin bazı yerleri birebir benim yaşadıklarım. Bu yüzden kendimi canlandırmam gerekti. Bu da işin beni en çok zorlayan kısmı oldu.
- Oyunculukta kurallarınız var mı?
S.G: Ben mesela öpüşmem. Benim kurallarım var. Dudak teması dahi olmayacak. El ele tutuşulabilir ama kesinlikle öpüşmem. İlk sahnede öpüşme vardı ama ben kabul etmedim ve değiştirildi. Bundan sonra da yazılırsa oynamayacağımı belirttim.
- Brad Pitt’le de oynasanız istemez misiniz?
S.G.: Hayır kesinlikle istemem. Nişanlımla bile olsa istemem. Sonuçta utangaçlıktan çok aile yapıma uygun bir şey değil bu. Sonuçta beni babam izliyor, dedem izliyor. Aile büyüklerimin beni öpüşürken görmesi hiç doğru bir şey değil. Bu benim görüşüm. Yanlış anlaşılmasın rol icabı öpüşenlere bir şey demiyorum ama benim yapıma uygun değil.
D.Ş.: Seda’ya katılıyorum ama oyunculuk yaptığımız için yeri geldiğinde öpüşmemiz de gerekebilir. Henüz başıma gelmedi; bana yazılırsa ne yaparım bilmiyorum ama oyunculuk adına herşey yapılabilmeli.
G.A.: Benim sınırlarım yok ama herşeyin bir estetiği olmalı. Güzel gösterirsen göze batmaz. Ama Türkiye’de olduğumuz için ve ailemizi düşündüğümüz için kendimizi kısıtlıyoruz. Yurtdışında olsam her şeyi yapardım.
L.F.: Bana çok saçma geliyor böyle bir şey. Ayrıca "Oyunculukta sınırlarım var" diyenlere de kahkahalarla gülüyorum. Kızlara da gülüyorum, Türkan Şoray’a da gülüyorum. Oyunculukta nasıl sınır olur. Çıplaklık ve abuk sabuk sapıklığa tabii ki televizyonda yer verilmez ama daha bu yaşlardayken sınırlar belirlemek bana çok yanlış geliyor.
S.T.: Sonuçta ben de bu dizi için rol icabı gelinlik giydim. Kendime en çok ben güldüm. Komik görünüyordum sonuçta 45 numara ayakları olan 1.85 boyunda bir gelin herkese komik gelir. Böylece sınırlarım olmadığını gösterdim.
Oyunculuğa geçişim çok kolay oldu
Demet Şaşmaz (25)
Oyunculuğa 3 sene önce bir kast ajansının okulunda adım attım. Daha sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi Aktör Stüdyo’da eğitime başladım. "Hepimiz Birimiz İçin"de bir ressamı canlandırıyorum. Bir de benim dans geçmişim var. Bu yüzden midir bilmiyorum ama oyunculuğa geçişim çok kolay oldu.
Seda Güven (24)
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezunum. Tekstil ve moda tasarımı eğitimi aldım. Fakat 3 yıl önce Başak Gürsoy ajansa yazılmıştım ve ilk oyunculuk deneyimim "Ekmek Teknesi"nde başladı. Bu dizide Zeynep isimli karakteri canlandırıyorum. İdeallerinin peşinden gidip başarmış olan biriyim.
Kendi isteğimle oyuncu oldum
Gülcan Arslan (22)
Ben de geçen sene Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde eğitim aldım. Kendi isteklerim doğrultusunda oyunculuğa girdim. Mülakatlara girip diziler için kabul edildim. BKM’nin "Sınıf" dizisinde rol aldım. Şimdi de buradayım. Mine karakterini canlandırıyorum ve bir gazeteciyi oynuyorum.
En son Recep İvedik’te rol aldı
Lemi Filozof (25)
Oyunculuğa 1998 yılında "Gurbetçiler" dizisinde çocuk oyuncu olarak başladım. Sonradan bir takım dizilerde devam ettim: "Ümit Milli", "Yasak Elma" "Emret Komutanım" gibi... En son "Recep İvedik"te rol aldım. Şimdi de "Hepimiz Birimiz İçin"de "Emir" karakterini canlandırıyorum. Emir, henüz hedeflediği yere gelememiş olan enerjik bir çocuk.
Bu onun ilk dizi projesi
Buğra Gülsoy (26)
Oyunculuğa Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nda başladım ve 7 yıl boyunca orada görev aldım. Bu benim ilk dizi projem. Tiyatro kökenli olduğum için zorlandığım anlar oldu ama Kıbrıs’ta kısa film çalışmalarında yer aldığım için kameraya alışmam uzun sürmedi. Bu dizide "Nazım" adında aşık bir karakteri canlandırıyorum.
Küçüklüğünden beri tiyatronun içinde
Serhat Teoman (25)
2001 yılında küçük bir tiyatro topluluğunda başladım oyunculuğa daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk ve Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı’na girdim. "Yalancı Yarim" de rol aldım orada kötü bir karakteri canlandırıyordum. Bu dizideki "Egemen" karakteri ise diğer karakterlerin arasında biraz daha soğukkanlı biri.
Ptsi Tem. 14, 2008 5:34 pm
![[M]eh[T]ap](https://2img.net/u/4111/14/33/31/avatars/2-82.png)
